Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

27032020

İnsan soyunun hikâyesi de, kendi hikâyelerimiz gibi, dalgalı; güzlü, kışlı ve baharlı. Bugünlerde sınıfsız ve sınırsız bir çaresizlik içindeyiz. Koca dünyanın her yerinde, beyaz önlüklü korkusuz ordunun arkasına saklanarak, gelecek güzel günleri hasretle gözlemek; şimdilik elimizden gelen tek şey. Yine de yaşadığımız sürece umut edeceğiz, umut ettikçe yaşayacak ve inatla baharı bekleyeceğiz. Bahara ulaştığımızda, güzden ders almış olursak ne âlâ!

21032020

"öyle bir yerdeyiz ki", tarihin neresindeyiz bilmiyoruz. evimizde oturmuş, sanki birşeylerin önünde ya da sonunda olduğumuz kaygısıyla, her gece yarısı açıklanacak rakamları bekliyoruz. bugün, baharın ilk gününde, "yaprak döküyor her yanımız"- ölülerimizi sayıyoruz bütün dünyada ve "bir yanımız bahar bahçe" yine de- çünkü umuttan başka bir tek tutunacak dalımız yok.

13032020

Özleyeceğim, yazdı. İnandım. Beni öldüren yalanı da bu oldu sanırım. Leningrad'daydım, onca uzaktaydı ve karşımdaydı yine, ama gözleri gözlerime değmeden dolaşıyordu kendi dünyasında. Gözlüklerimi bilmeyen bir kadının kim olduğunu orada hatırladım. O gece sahiden de öleyazdım. Leningrad-Moskva treninde önce hâkikati kendime yazdım. Moskva'daydım, bilineni biliyordum artık, bu ucuz melodramı tanıyordum. Bir yolumuz yoktu yürüyecek, bir yatağımız yoktu yolunu bulacak. Bir masada iki sandalyede karşı karşıya otururken, beni birkaç milyon olarak görebiliyordu, ama bir tek beni göremiyordu. Moskva-İstanbul uçağında önümdeki kayayı bıraktım; orada kuyuyu önümden çektim attım. Hâkikatı bu defa da onun için yazdım. Anlamamıştım, yazdı, yalandı. Yalan, yazamadım, son nazik yalanına da orada inanmış sayıldım. En başından beridir kendimi kandırdım. Bir daha da yazmayacağım, yazdım. Böyle olacaksa, burada bundan sonra, yazıp yazacağım da budur.