Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sıradan bir pazar günü.

Şubat ortasıydı, saat öğlen ikiydi. Yıl iki bin yirmi ikiydi, yahut pandeminin üçüncü yılıydı. Bir pazar günüydü.  Yalancı bahar, hava güneşliydi. Hava insanı umutlandırıyordu. Evden çıktım. Kardeşimin evinden. Şehir dışına gittikleri için, kedilerine amcalık yapıyordum.  Niyetim ufak bir yürüyüş yapmak ve eve dönmekti. Kapıdan çıkar çıkmaz bir taksi gördüm. Ara sokaktaki evin önünden taksi geçiyordu. Hiçbir anlamı ve nedeni yokken, öylesine el kaldırdım. Muhakkak yolcu almaya gidiyor olmalıydı. Durdu. Burada boş taksinin işi neydi ki? Demek ki yolcu bırakmış. Binmek zorundaydım. Maskemi taktım. Bindim. “Alsancak’a gidelim.” dedim. Garın karşısında indim. 140 versen yeteli, dedim. 125 verdi. 75 al dedin ya, dedi. Üzerimde yalancı baharın naif iyimserliği vardı. Neyse önemli değil, hayırlı yolculuklar, dedim. Kavga etmeye niyetim yoktu. Belki üşeniyordum, belki de korkuyordum. Gözlüklerimi düzelttim. Maskem ağzımdaydı. Ben Nitat İnibat, sabah dişimi fırçalarken, gördüğüm görüntünün rüya