Öylece akşamlar geliyor birbiri ardına. Zamanı yanıltan bir hızla yağmurun hızıyla. Geliyor ve geçiyorlar ölü şairlerin kelimelerinde. Eylemsiz bir boşluk büyük uzayda zamanın ardında şimdi zihnim. Tamam yine eksik uykular uyudum, kötü rüyalar gördüm, gerçeği birkaç parçaya böldüm, kendimi kandırdım, kimseyi kandırmadım, ismini yazmadım, adını söylemedim, sokaklara bakmadım, sokaklara baktım. Renklerini okudum lambaların. Eylemsiz durağan ışığında sarı renginde yıkandım. Ötede bir sokak var akşamların birinden kalma hep orada yürüyorum. Tek bir ismi var, adını üçe bölüyorum. Eylemim böyle benim yapabildiğim kesmek dikmek kelimeleri terzi gibi, işlemek zamansız akşamı kötü bir kuyumcu olarak.
Sıradana, insana ve kelimeye selam duran sanal mecmua...