var diyor yok değil. varlığı yoksuyarak biryere varamayız diyor. yokluğu duyumsayarak yokluğu varsıyamayız diyor. zaman diyorum elimi gizleyip sokak diyorum yok demiyor. sokağı çağırınca geliyor karanlığı evlerde arıyoruz. korkusu bana geçiyor sevgi olarak hangi apartman ve boşluğu. koridorlar ve boş odalar var diyor yok değil oysa konuşmuyor. susmuyor gözlerim duymuyor demir yürüyor yoruluyor yanyanayız. beraber ona bakıyoruz beraber bana bakıyoruz beraber bakıyoruz. görmenın yanılgısını anlıyorum öpmüyorum. zaman geçmiyor değişmiyor kış oluyor ne için diyor. zaman arayla iki defa ne için diyor oysa cevabını bilmek istemiyor. adımı söylüyor adımı unutuyor adını bilmiyor. yeniyi hep öldürüyor hep eskiden var diyor. büyük güzel eski varlığı var olanın tek olduğu o zamanı yüzünde görüyorum. öpmüyorum.
“ eski bir şarkı belki bir şiir ” İzmir’in ayazında evvelki yazgılardan ismimi sildim seni tanıdım ama hatırlayamadım senlerin içinde seni ayıramadım İzmir’de ısıtmaz güneş yanımda azalırken bir çınarın gölgesi karşımda cumartesinin eksiği karagöz oyunlarının gölgesi çelebinin rüyası hezârfenin düşüşü hacıvatın kibirli sessizliği birinci yalnızlığımdan arda kalan yeni veliahtların masaya düşen gölgesi şairlerin eski ahitleri cümle hataların güncesi benim yarınım benim dünüm yanaklarım bileytaşı temel temelsiz direklararası böyle yıkılmaz (yalnız bu şarkı kırmızıdır çabuk çarpar şimdiden şehla bakıyor gözlerin) İzmir şehrim işim resim yazmaktır Sen miydin belkahveden bir yazıyla indiğim senin yüzünden seninle gözlerin sizli tafsilatını bilmiyorum tanrım bilir taksiratımı ve sakallarımı ben hatıralara inanmıyorum barikatlara ve dağlara da amentüsü inkar olan o kadın sen miydin belma sebil miydi eski birşey maalesef aklımda hergün hakikat şarkısının eksik notası (Dün bir gün seni de gördü...
Yorumlar
Yorum Gönder