sonra zihnimde siyah bir kahve bulanıklığı. karasoğuk körsoğuk bir akşam yaklaşıyor gözlerini görmeyeceğim hiçbirisinin. söylemekten yoruldum aynıyı hep benzer bir kucaklaşma. gölgelerin oyunundan önce yüzlerinde kadınların hikâyelerini okuyorum. birkaç tane insan var kara ağacın yaprakları olarak. herbirisini görmezden geliyorum. eski bozuk zamanlar gibi akşam başımın içinde doğuyor. eski yurtlarıyla insanlar gözleriyle öylece bakıyorlar boşluğa ve doldurmuyorlar kelimenin anlamını. sahte peygamberleriyle bir akşam başımda uğultu vişne çürüğü bir körçiçek dudaklarıyla kesinliyor açlığı. keskin bir hiçbirşey doğuyor içime geliyor aklıma bir çocuk olarak. başımı taşıyamıyorum eğiyorum körlüğü okuyorum yerde yazmıyor bir mesel olarak. şiir konuşup kitap susmak istiyorum hep susuyorum sonra.
“ eski bir şarkı belki bir şiir ” İzmir’in ayazında evvelki yazgılardan ismimi sildim seni tanıdım ama hatırlayamadım senlerin içinde seni ayıramadım İzmir’de ısıtmaz güneş yanımda azalırken bir çınarın gölgesi karşımda cumartesinin eksiği karagöz oyunlarının gölgesi çelebinin rüyası hezârfenin düşüşü hacıvatın kibirli sessizliği birinci yalnızlığımdan arda kalan yeni veliahtların masaya düşen gölgesi şairlerin eski ahitleri cümle hataların güncesi benim yarınım benim dünüm yanaklarım bileytaşı temel temelsiz direklararası böyle yıkılmaz (yalnız bu şarkı kırmızıdır çabuk çarpar şimdiden şehla bakıyor gözlerin) İzmir şehrim işim resim yazmaktır Sen miydin belkahveden bir yazıyla indiğim senin yüzünden seninle gözlerin sizli tafsilatını bilmiyorum tanrım bilir taksiratımı ve sakallarımı ben hatıralara inanmıyorum barikatlara ve dağlara da amentüsü inkar olan o kadın sen miydin belma sebil miydi eski birşey maalesef aklımda hergün hakikat şarkısının eksik notası (Dün bir gün seni de gördü...
Yorumlar
Yorum Gönder