İnsanın tesadüflerden örülü hikâyesine tesadüf ettik bugün, şairler ile torna tezgâhlarının arasında bir arafta. Her tanışma kendi şapkasını taşıyordu aklında, insanı kazıyınca yine insan çıkıyordu altından daha da fazla. Tesadüfün tanrısını içinde taşıyan insan, bilinmezliği biliyordu kendisine aynasız bakınca. Kedisinin uykusunda bir düştü kâinat ve insanın içine sığıyordu ancak- insan yine de sığamıyordu kâinata.
Canbaz, gül ile diken arasında âli cengiz bir cesaretle dolanıyordu. Gözlerinde başka bir yarının ümidi dolanıyordu. Dili dolanıyordu, aklı dolanıyordu. Şehirler, şehirlere dolanıyordu. Şehir şehir dolaşırken, şarabın ateşiyle hoş iki başın, baş başa bir fotoğrafı aklında dolanıyordu. Bir cumartesinin umudu dilinde dolanıyordu canbazın. Canbaza dikkatle bakanlar; onun gözlerinde çözülmeyi bekleyen bir yumak gördüler. (9 Temmuz 2024, 20:30, Taksim Gezi Parkı)
Yorumlar
Yorum Gönder